10 Aralık 2008 Çarşamba

Evlendik, mutluyuz. Çünkü seks yapmıyoruz

24 yaşındaki Paul Cox, aseksüel bir çift olarak karısıyla nasıl mutlu olduklarını Guardian gazetesine anlattı.

Aseksüel insanların niçin zahmet edip de bir arada yaşamaya kalktığını merak ediyor olabilirsiniz. Paul ve Amanda dokuz aydır evli, son derece mutlu ve ikisi de hala bakir(e).

Bu durumun normal olmadığını, hatta doktora başvurulup tedavi ettirilmesi gereken bir durum olduğunu düşünüyorsunuz belki de… Ama dünyada ‘cinsellik’ kavramına uzak duran ve bu tercihlerinden dolayı çok mutlu insanlar da var. Paul onlardan biri.

“Çocukluğum çok değişik ülkelerde geçti. Hindistan, Zimbabwe ve Kuveyt’te yaşadım. Londra’ya yerleşmeden önce Çin’de ve New York’ta bulundum. Daha küçücük bir çocukken bile evlenip çocuk sahibi olmak istemediğimi biliyordum.” diyor Paul.

Sonraki yıllarda arkadaşları hep kızlardan ve ilişkilerden bahsetse bile Paul hiçbir zaman bir kız arkadaş bulmak istememiş: “Sanırım benimle ilgilenen kızlar da vardı ama ben onlardan gelen sinyalleri hep görmezden geldim”

“13 yaşıma geldiğimde babam bana cinsel eğitimle ilgili bir kitap verdi. Onu okurken adeta yabancı bir kültüre ait bir şeyler okuduğumu hissettim. İnsanların seks yapabilmek için niçin bu kadar zahmetlere girdiğini, niçin bu kadar gayret gösterdiğini ve hatta bu uğurda başlarını nasıl belalara sokabildiğine inanamıyordum. Internet’te bulduğum pornografik görüntülerse beni iğrendirdi. İğrenç değilse bile çok sıkıcı şeylerdi, onlara bakmak bir duvar kağıdına bakmaktan daha eğlenceli değildi” diyen Paul ilk gençliğinde masturbasyon yaptığını da anlatıyor. Ama bu deneyim onun için hiç de eğlenceli veya güzel olmamış.

KIZLARA İLGİ DUYMAYAN ERKEK İLLA EŞCİNSEL DEMEK DEĞİL

Üniversite yıllarına geldiğinde ise kızlara karşı bu ‘ilgisizliği’ nedeniyle insanlar Paul’un eşcinsel olduğunu düşünmeye başlamışlar. Daha sonraki dönemde ise Paul Internet’te “Hiç kimseye karşı cinsel çekim duymadığını” söyleyen bir kızın yorumuna rastlamış. O kızın yorumuna cevap veren bir diğer Internet kullanıcısı ise “Aseksüel olmanın normal bir durum olduğunu” belirterek www.asexuality.org adlı websitesinde konuyla ilgili geniş bilgi bulabileceğini belirtmiş.

Gerisini Paul şöyle anlatıyor:
“Freud ve Kinsey’den beri hatta 60’ların cinsel devrimine varacak kadar, biz insanlar şöyle düşünmeye şartlandırıldık: Eğer bir kişinin cinsel eğilimi yoksa o kişi ya baskı altında tutulmuştur ya da ruhsal bir rahatsızlığı vardır. O nedenle aseksüellik imkansız bir durum olarak görülür. Kinsey bizim gibilere ‘X’ etiketi yapıştırmıştı. Yani kendi cinsel arzularını ifade edemeyecek kadar bastırılmış bir kişiliğe sahiptik ona göre…O websitesini ziyaret ettikçe fark ettim ki aseksüel insanlar da gayet normal insanlardır işte.”

Daha sonraları New York’a taşınan Paul bir gün kendisi gibi aseksüel Amanda’dan bir e.mail alır ve arkadaşlıkları da böyle başlar. İki ay sonra ise evlenmeye karar verirler. Çünkü aralarındaki bağın ikisi için de çok önemli ve vazgeçilemez nitelikte olduğunu fark etmişlerdir. Arada herhangi bir romantizm ve cinsellik olmasa bile iki ‘ruh eşi’ birbirlerini bulmuşsa demek ki hikaye mutlu sonla bitiyor diyebiliriz.

BEŞ YIL SONRA BU EVLİLİK DİĞER EVLİLİKLER GİBİ 'NORMAL' OLACAK

“İnsanlar hep soruyorlar, bizim evliliğimiz diğer evliliklerden ne açıdan farklı diye. Biz iki iyi arkadaş olarak ilişkimize başladık ve bunu başka bir yere taşımaya niyetli değiliz. Seks yapmıyoruz ama arada sarılıp öpüşüyoruz tabii ki. Evliliğimiz beş yılını doldurunca zaten bizim ki de normal bir evlilikten farksız olacak” diyen Paul cinselliği arzulamadığını da özellikle belirtiyor: “Bir şeylerin eksikliğini hissediyor muyum? Hiç de değil. Ama ileride bir gün ikimizden birinin canı seks yapmak isterse duruma bir bakacağız artık. Ötekinin canı istemese bile ‘fedakarlık’ yapacak. Çünkü bir ilişkimiz var ve zaten ilişkinin özü de karşınızdaki kişi için fedakarlık yapmaktır.”

Hiç yorum yok: